Doygunluk Meselesi (Kısa Makaleler)

Bir Alıntı Bir Yorum

Doygunluk Meselesi - Kısa Makaleler
Doygunluk Meselesi - Kısa Makaleler

“Zekasını beğendiğin birinin görüntüsünü merak etme. Zekasını kullanmayan birinin ise görüntüsünden etkilenme.”

Hegel

İzindeyiz Hegel 🙂 Doygunluk meselesi aslında. Bu konuda ben kendime güvenirim. Güzel bir suretten ya da bedenden etkilensem de yine de sersemletemez bu beni. Oysa on, on beş yıl önce olsa tam tersi olabilirdi. Öyleydi de. Ee ne demişim vakti zamanında: “Serde şairlik var, acı istiyor biraz da ilham kahpesi!

Lise yıllarındayken Bulvar ve Tan gazeteleri vardı. O dönemlerde gençliğin gözdesiydi o gazeteler. Keser ve saklardık güzelce. Katlamazdık zira buruşurdu:)

Böyleydi canım, yalan yok. Ama kalbimiz temizdi. Pek çoğumuzun. Ya da kendimden pay biçiyorum. Zira (pek çok kez söylemişimdir) orta birde aşık olduğum kıza taa lise sonda… bile açılamamıştım. 🙂

Doygunluk dedik. Zaman bir buldozer gibi geçti üstümüzden. İnsan zor etkileniyor. Hepimiz değil ama. Bak yine kendimden pay biçiyorum. Yakın zamanda cinsel temalı konulara girmediğim ve hiç de istek duymadığım bir kadın demişti ki: “İstesem beş dakikada baştan çıkartabilirim seni!” Daha yüksek dozda söylemişti ama biz böyle algılamış olalım. Kendi çapında haklıydı. Köpeklere bile tecavüz edilen bir ülkede bunca özgüvenli olmasına şaşmamalıydı!

Aşmalı insan kendini. Her gece, bir önceki güne kıyasla yeni bir şey öğrenmiş olarak girmeli yatağa. Bunu önemserim. Makamından, rütbesinden, parasından ve vücudundan başka sergileyecek bir şeyi olmayan insanlara acırım…

 

Günay Aktürk

Bir cevap yazın