Tek Eşlilik mi çok eşlilik mi? | Yazar Günay Aktürk

Tek Eşlilik mi çok eşlilik mi?

Tek Eşlilik mi çok eşlilik mi

Tek Eşlilik mi çok eşlilik mi? Bizim geleneğimizde şöyle bir söz vardır: “Yarin yanağından gayrı her şeyde ortağız!Şeyh Bedrettin’in sözüdür bu. Yani der ki yediğimiz içtiğimiz bir, yarimiz tektir. Onu paylaşmayız.

Peki insan doğasına yansıması da böyle midir? Çevrenize bakın, ilk izlenim orada görülebilir. Eşini aldatmayan kaç aile tanıyorsunuz? Bunun ille de ille pratikte uygulanıyor olması gerekmez. Evli bir insanın bir başkasını arzulaması da çok eşliliğin belirtisi değil midir? Eğer onu kısıtlayan evlilik ya da inandığı bir dizi ahlak kuralları olmasaydı, o dakikadan sonra artık onu ne durdurabilirdi?

Aslında bizler sadakate gerçekten inandığımız için desteklemiyoruz bu fikri. Cinsel kıskançlık acaba kaybetme korkusundan doğuyor olabilir mi? Namus kavramını da bu yüzden mi yarattık? İhanete uğradığınız ya da bundan şüphelendiğinizde hissettiğiniz duyguya odaklanın. Sizi korkutan şey nedir?

Onun bir başkasını tercih ettiğini düşünür ve bu yüzden inanılmaz acılar çekerseniz. Size verecek pek bir şeyi kalmamıştır. Evliliklerde de karşılıklı alışverişlerde olduğu gibi: sevgi, sadakat ve bir de zevk duygusudur talep edilen. Eğer ortada sadakatsizlik varsa, hakkınız olduğunu düşündüğünüz şeyi bir başkasının gasp ettiğini düşünebilirsiniz.

Pek bir ahlaklı olduğumuz için savunmuyoruz sadakati. Lakin kılavuzumuz böyle söylüyor: örnek yaşantılar. Eğer bu örnek yaşam çok eşliliği onaylayan bir toplum olsaydı, o zaman da namus kavramının çağ dışı bir fikir olduğunu savunacak, yetmeyecek, bir de yasalarca koruma altına alacaktık. Gelenekler toplumların asırlarca süregelen alışkanlıklarıyla şekilleniyor. Toplumun öğretileri değiştikçe ahlak kurallarının tanımı da şekilleniyor. İnsanın özünde çok eşli olduğunu ben söylemiyorum. Kendi inancına en büyük darbeyi yine kendisi vuruyor.

Ama heyhat, çok eşlilik kuramına inanıyor olmam duygusal ıstırap çekmeyeceğim anlamına gelmiyor. Aslında bunu bizzat deneyimledim de. Dünyanın en uğursuz tesadüfü, sizi duygusal doyuma ulaştıracağını sandığınız birinin, sizinle sadece tensel ihtiyaçları doğrultusunda beraber olduğunu fark ettiğiniz an olsa gerek. İhtiras bencildir. Kurnaz bir tilki gibi avını paylaşmak istemez. Fakat sadakati ilkin kendinizde sorgulamalısınız. Bende olan sizde de varsa muhtemelen aynı yazgıyı paylaşıyoruz demektir.

 

Günay Aktürk