Kant'ın Etik Ve Estetik Anlayışı | Yazar Günay Aktürk

Kant - Etik Ve Estetik Anlayışı

kant ın etik ve estetik felsefesi

Eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilen Kant‘a göre davranışlarımız niyet ile belirlenir. Bu yüzden ahlakı, yapılan işler değil, onları hangi niyetle yapmış olduğumuz gösterir. Peki ahlâkımızın iyi ya da kötü olduğuna neye göre karar vereceğiz? Kant’a göre Esas alınacak şey akıldır.

Akla dayanmayan kararlar sorgulanmalıdır. Hatta bu kararlar duygularımızdan bile tastamam soyutlanarak akıl öncülük etmelidir.

Çünkü davranışlarımızı belirleyen şey kendi tecrübe ve inanışlarımız olduğu için, bir olaya herkes farklı şekillerde tepki verebilir ve birden fazla doğru çıkar ortaya.

Kant’ın etik felsefesinde iki önemli kavram vardır. Bunlar “maksim” ve “Kategorik İmperatif” dediğimiz kavramlardır. Maksim, eylemlerimizin altında yatan genel ilkedir. Yani eylemin ardında yatan niyete maksim adını verir. Maksim’i, “Bunu neden yaptım?” sorusunu kendimize sorarak samimi ve gerçekçi cevabı vermek koşuluyla buluruz.

Kant’ın bir diğer ilkesi ise: “Evrenselleştirilebilir ilke” dir. Diyelim ki bir şey yaptık ve karşılığında “Bunun sonuçları ne olacak?” diye sorduk. Eğer bu davranışı herkes yapar ve evrensel bir ahlâk felsefesi haline gelirse dünya daha iyi bir yer haline gelir. Temel öz budur. Bu fikirden yola çıkarak bir örnek verelim. İnancımız: “Eline, beline ve diline hâkim ol!” düşüncesi olsun. Dünyada yaşayan hiçbir insanın hırsızlık yapmadığını, kimsenin kimseye yan gözle bakmadığını ve art niyetli düşüncelere kapılarak kötü sözler sarf etmediğini bir düşünün! O zaman dünya gerçekten de iyi bir yer haline gelmez mi? Bu ahvalde “Eline, beline ve diline” sahip çıkmak “Evrenselleştirilebilir” bir davranış boyutu kazanabilir diyebiliriz.

Gelgelelim koşulsuz buyruk kavramına. Kant’ın Kategorik İmperatif adını verdiği kavram aslında iki türlüdür. Koşullu ve koşulsuz buyruklar. Mesela sağlıklı bir yaşam sürmeyi arzulamak koşullu bir buyruktur. Ve bunu istiyorsak öncelikle bunun koşullarını yerine getirmemiz gerekir. Mesela spor yapmak, sigaradan, alkolden uzak durmak, uyku düzenine ve beslenmeye dikkat etmek gibi. Bunlar sağlıklı yaşamın koşullarıdır. Bu vaziyetim “maksim”i ise sağlıklı bir yaşam sürmeyi aşılamaktır. Gelgelelim bu Kant’a göre ahlaklı bir davranış değildir zira ortada bir çıkar söz konusudur. Kant’ın şu sözünü belirtmenin tam zamanı: “İnsan ahlaklı davranmak istiyorsa koşulsuz buyruklara göre hareket etmelidir.” Yani sadece sağlıklı yaşa der filozofumuz.

Yani kısaca akıl tek başına doğruyu ve yanlışı belirlemeye yeter. Kendi öz duygu ve düşüncelerimizi gözardı ederek evrensel olana odaklamamız gerektiği fikri.

Yalan söylememek ve doğru olanı yapmak. Eylemin sonuçları ahlakla ilinti değildir. Yani yaptığımız bir davranıştan çıkar gözetiyorsak Kant’a göre bu ahlaklı bir davranış sayılmaz. Ahlaklı davranışlar, içinde menfaat barındırmamalıdır. Cennete gitmek için ibadet etmek gibi. Kendimize “Cennete gitmek için değil, doğru olanın bu olduğuna inandığım için ibadet ediyorum.” demeliyiz ve buna da yürekten inanmalıyız.