Fakir Baykurt vs Yorumcu Feylesof | Yazar Günay Aktürk

Evcilleştirilemiş İnsan Türüne Dair Birkaç Söylev

Fakir Baykurt vs Yorumcu Feylesof

Onlar da bir kenarda dursunlar, maymun gibi sesler çıkartsınlar diye vardır herhalde. Herhalde birileri kendisini reddetsin, birileri de “hah tamam, kesin Allah’tan gelmedir bu melanet!” desinler diyedir.

Mal bozuk çıkmış olabilir. Ama sen fabrikada her ürünü test edebiliyor musun? Etmen gerekir. Öyleyse müşteri memnuniyetinin önemsenmediği bir yaratılışla karşı karşıyayız.

Canım orasına burasına kablolar bağlanıp piyasaya sürülmüş akılsız robotlar değiliz ki. Akıllı tasarıma gönlüm meyletmiyor. Neden mi? Akıllı tasarımın akılsız yaratıklar yaratacağına dair mantıksal kuşkularım var çünkü.

İnsan sonsuzluğu düşlediği anda kendine baktı ve o sonsuzluğu kendinde göremedi. Ama bu boşluk bir şekilde doldurulmalıydı. Üstelik her şeyin ölümle son bulacak olması da ayrı bir problem yaratıyordu.

Yaşamın iplerini sağlam bir kazığa bağlamak adına günü, geceyi, ayı ve güneşi tanrı ilan etti. Kanımca bunlar tarihteki medeniyetler tarafından yaratılan tanrıların en eskileridir.

Fakir Baykurt bizlere “Onuncu Köy”den seslenmiş. Dokuzundan kovulduğunu söylemeye bile gerek yok. İnsan sıkıntısı çekiyoruz çünkü. Para sıkıntısından daha önemli bir sorun. Her devrin bir darboğazı olur. insanlık buraya gelince yok olma sınırına kadar dayanır. Acaba iyileri bir kenara ayırıp özel üretim fabrikaları mı kursak?

Kurtları on beş bin yıldır evcilleştirerek onlara evrim geçirttik de, insana dair sorunu çözemedik. Aslında insanda da aynı şey oldu bakmayın. Bugün uysal köpeklere karşılık vahşi kurtlar hala varlar. Tıpkı insanlarda olduğu gibi.

Selam gönderelim öyleyse onlara. Güzelliği karakterde, vicdanda, sadakatte ve bilgide arayanların her zaman başımızın üstünde yerleri var. Oralarda bir yerlerde olduğunuzu biliyorum. Belki içinizden bazıları şu anda bu satırları okuyor bile olabilir. Ehlileşmeye devam edin. Umut sizde:)

Günay Aktürk