Kalbim Aklımın İtaatli Bir Uşağı | Yazar Günay Aktürk

Kalbim Aklımın İtaatli Bir Uşağı

Şelale Şehrinde Bir Avuç Suya Hasret!

Kalbim Aklımın Uşağı

“Kalbim aklımın itaatli bir uşağıydı.”

Sabahattin Ali

Bizimki tam tersi. Kalbimiz aklımızın uşağı olsaydı haddini bilir, yalnız kan pompalamakla yetinirdi! Öyle olur olmaz karışmazdı boyundan büyük işlere.

Aradan bunca asır geçmesine rağmen ne büyük rütbeler verilmiş şu kalbe! Kabile kafası gündemde hâlâ! Eskiden kalbin de beynimiz gibi düşünebilen meziyetleri olduğuna inanılırmış. Peygamberi kastederek: “Biz ayetlerimizi o’nun kalbine indirdik!” diye bir ayet bile var!

Bir benzetme olarak duyguları kalp ile betimliyoruz. O da beynimizin bir marifeti oysa. Acı da beyinde, düş de beyinde. Paslı bir çivi gibi geçmişte çakılı kalan anılar… Yalancı sarı saçlar. Çekik gözler. Bir şelale şehrinde yaşadığı halde hâlâ bir avuç sudan medet uman o kervan kaçkını bilinçaltı!

Duygularımız onu hayallemenin zevkini o kadar fazla tattı ki daha fazla düşünmesi için kimse zorlamadı onu. “Acıdan kaç, zevke yakınlaş!” Doğa yasaları o kadar açık ve net…

Kalbimiz aklımızın itaatli bir uşağı mı gerçekten? On yıllık bir subayın disiplini bozmaması için artık üst düzey bir rütbeliden emir alması ve ona itaat etmesi gerekmez! Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız bu sizde artık oturmuş bir alışkanlığa dönüşür!

Günay Aktürk

Bir yanıt yazın