Özel Bir Kadın İçin Felsefi Söylemler | Yazar Günay Aktürk

Özel Bir Kadın İçin Felsefi Söylemler

Ah Kimseler Derin Şeyler Yaşatamamış Sana

Özel Bir Kadın için

Son fotoğrafını detaylıca inceledikten sonra pek çok şey karaladım. Doğru kelimeler bir türlü gediğine oturmadı. Aslında oturdu ama o “oturan şeylerin” sana dert olmaması ne kötü…

Bilinç analizinde az çok iyi olduğumu bilirsin. Boş ver öyleyse tutkularımı, ne var ne yok içinde, açıp da bakalım mı sana? Ah kimseler derin şeyler yaşatamamış, çölde yetişen saksual ağaçları gibi kadınlığın. Yangınlara gebe bir orman ağacı olamamışsın. Pek çok kadın, kadınlığın ne olduğunu bilemeden ölüp gidiyor. (Buna evli kadınlar da dahil ve en çok da onlar) Sana kimseler yaşatmamış kadınlığını.

Dokunmak ama nasıl? İşitmek ama hangi kelimeleri? İnlemek ama hangi boyutta ve hangi nirvanada?

özel bir kadın - günay aktürk

Sonra, kimseler derin şeyler düşünmeni başaramamış. Belki o derin meseleleri kavramanı sağlayacak birinin karşına çıkmadığı içindir bu. Yine de kimseler aşık olmamış tutkuyla! Yani senin gölgende kendi kişiliğini kaybetmeden hayran olmamış hiçbir erkek. Heyecanı derin duygulara tercih edişin bu yüzden. Derinleri arzulamak varken yüzeyde süzülmek de bundan. Hayatında bir kez olsun diplere dalmamış olan, arzulayabilir mi dip dalgalarını? Bir gün karşısına öyle biri çıktığında anlar mı hangi derinliklerden geldiğini.

Ah kimseler güven vermemiş. Yalnız istila amacıyla çalınmış kapıların; ya soylarını sende devam ettirmeyi ya da içinin sıcaklığını tatmayı istemişler. Hepsi de ahlaklı görünmüş. Ve hepsi de kendilerinde olmayanı pazarlamışlar.

Özel Bir Kadın diyorum ama gittikçe sıradanlaşıyor hakikat! Ah evet, son fotoğrafını detaylıca incelerken fark etmemiştim bunu. Biçimli bacaklarının doğurduğu ihtiras kamçıları derinlerimde yankılandı. Ve hayranlık… Ve gitgide büyüyen bir ihtiyaç… İstediğim şey soyumu seninle çoğaltmak mı yoksa içinin sıcaklığı mıydı?

Bilincin damak tadı çok erken yaşlarda şekilleniyor. Zihinsel ve bedensel ihtiyaçlarına alışkanlıklarının şekil verdiği bir can hangi darbelere gönüllü olabilir ki! Belki de seni olduğun gibi bırakmalı!

Bir yanıt yazın