Corona Virüsü Türkiyede | Yazar Günay Aktürk

Corona Virüsü Türkiyede

Türkiye'de Corona

corona virüsü türkiyede

Sürüye dahil olup süpermarketteki son tuvalet kağıdı için adamların ya da kadınların gözlerini oyacak değilim. Anlaşıldı ki Türkiye salgını karşılamak için hiç de uygun bir ülke değil. Maazallah ortalık bir karışsa yüzde doksan dokuz felsefesini dinlemez cihan padişahına dönüşüverir millet. Corona virüsü şimdiden geleceğin soluk bir kopyasını çıkarttı bile.

Sürü psikolojisi. Bu kadar insan koskoca Gimat’ı boşaltıyorsa durum vahim, pazar torbasını kapıp sen de koştur kalabalığa doğru! Niye bu kadar sakin ve öfkeli karşılıyorum bu hali? Çünkü 50 milyar dolarlık İMF yardımını duyan Corona virüsü ülkeden içeriye sızdı da ondan. Yardım da değil kredi. Elimizde aylarca erzak sığınağı yapacak veri yok da ondan. Alıyorsan bir haftalık al anlarım. Panik elbette büyük. İtalya ile İran’ı kırdı geçirdi. Çin i söylemeye bile gerek yok.

Evet, durum ciddi. Fakat halkın durumu daha da ciddi. Otobüsün demirleri Corona virüsü olmadan da bakteri yuvası. Markette birbirleriyle kavgaya tutuşuyorlar. Kanı bozuk fırsatçılar karaborsacılık yapıyor. Virüs bu halimizi görse kargaşa çıkartmak için ölümcül olmaya gerek olmadığını, birazcık korkuyla bile çok iş bitirebileceğini anlardı. Vah halimize ki ne vah!

Bütün bunların yanında çok ucube bir yıl olduğu doğru. Zaten şubat bitmek bilmemişti. Corona dan sonra bir de çekirge sürüsü çıktı. Bu kadar mı? Başınızı kaldırın da gökyüzüne bakın. Everest dağının yarısı büyüklüğünde 4 kilometrelik bir gök taşı, saniyede 8 km’lik bir hızla dünyaya doğru yaklaşıyor. 29 Nisanda buralarda. Yakından geçecek deniyor ama bakalım. Biyolojik robot dünyanın merkezinde olmadığını anladı mı acaba?

Tüm bu felaketleri duygusal olarak nasıl karşılamamız gerektiğini söz ile anlatmak mümkün değil. Ama bir yolu var. Melancholia filmi. Ölmeden önce mutlaka izleyin derim. Şahsen büyük kayıp olurdu.