Baba Ölmesin – Nazım’ın Çilesi | Yazar Günay Aktürk

Baba Ölmesin – Nazım’ın Çilesi

Senin Açlığın Onunkine Benzemez

baba ölmesin nazımın çilesi

Açlık grevinin beşinci günü Celile Hanım ziyaretine geldi. Nurunu hemen hemen büsbütün kaybetmiş olan gözleriyle, oğlunun solmuş, incelmiş yüzüne baktı uzun uzun. Ne açlık grevinden, ne de hapishane dışında olup bitenlerden konuştu.

Kadınları ile nasıl da iftihar ediyordu Nazım! Analar insanı insan, kadınlar da erkeklerini erkek yaparlar. Nesi var nesi yoksa kadınlara borçludur.

Celile Hanım’ı uğurladıktan sonra, İbrahim meydana döndüğü zaman, etrafını mahkumlar sardı.

– Şair baba beş gündür yemek yemiyor, doğru mu? Hiç böyle oruç olur mu, nerede görülmüş?

– Açlık grevine girdi.

– Ne dedin, ne dedin? Grev mi? Ne grevi peki?

– Hepimizin hakkını savunmak için.

– Açlık grevinin ne faydası var ki?

– Canım,senin açlığın onunkine benzemez. Açlık grevi… Bu bir savaştır. İstediğini elde ederse hepimiz evlerimize döneceğiz.

– Kurtulur muyuz? Yani şu kodesten çıkacak mıyız?

– İstediğini yaptırırsa, elbette. Hepimiz evlerimize döneceğiz.

– Yaşasın baba! Allah ona uzun ömürler versin. Demek hepimiz kavuşacağız evimize barkımıza.

– Ya dediklerini yapmazlarsa ne olacak? Ölecek mi?

– Evet. Yapmazlarsa ölür.

– Boş ver. Ben çıkmaktan vazgeçtim. Allah kahretsin!

– Bıraksın şu orucu, söyle ona. Ölmesin.

– Yaa, senin bir yıl cezan kaldı. Benim gibi on yıl cezan olsa senin…

– Adam öldürmekten on beş yıl ceza yedim. Çıkarken de mi benim yüzümden baba ölsün? Hayır, sökmez böyle şeyler. Söyle Baba’ya, vazgeçsin orucundan. Baba Ölmesin!

Baba Ölmesin! Hepimiz gidelim yalvaralım! Baba ölmesin!

Beşinci gün akşam üstü, yetkili makamlar Bursa Hapishanesinde bir ayaklanmadan korkarak, Nazım Hikmet’i İstanbul’a götürüp Cerrahpaşa Hastanesi’ne yatırdılar…

 

Radi Fiş
Nazım’ın Çilesi
Sf: 370

Bir yanıt yazın