Ruhun Menopozlu Halleri (Makale Oku) | Yazar Günay Aktürk

Ruhun Menopozlu Halleri (Makale Oku)

Kadına Teşekkür Ederiz

ruhun menopozlu halleri

Henüz yirmi yaşındayken evlenme teklifimi geri çevren o kadınla bugün karşılaşsaydım çok teşekkür ederdim ona. Eğer evlenseydim bu mutsuz bir evlilik olurdu ve muhtemelen ayrılırdım. Ruhum henüz menopoz dönemlerine girmemişti.

Uzun soluklu bir ilişkiyi sürdürememe halini insan o yaşta kavrayamıyor. Kendini tanıyamadan bir başkasını tanıma isteğine bir tür “kalkışma hareketi” diyebilir miyiz? Aslında insanlarda önce tanıyıp arkadaş olma isteğinden bile söz edemeyiz. Yirmili yaşlarda verilen bu karar daha çok ev bark sahibi olma üzerine kurulu.

Kendi iç çatışmalarımız nihayete ermeden bir başkasına yük olmamalıyız. Başkasının yükünü de kaldıramaz böyle bir insan. Bu yüzden ayrılığa varmıyor mu sonu! Son on beş yılıma bakıyorum da nasıl bir kasırgaya yakalanmış ruhum. Gelgit halleri. Kendime bir tanı koyacak olsaydım, bu, yakın zamana kadar bipolar bozukluk hastalığını yaşadığımı fark etmek olurdu. Evet! Bipolar bozukluk! Ama bu ruhsal hastalığı atlatacak kadar güçlü olduğumun da ayrıca farkındayım.

Hala gelgitler olsa da, yoğun çalışmalar nedeniyle delirmeye fırsat bulamıyorum. Belki daha sonra. Erkeklerin de menopoza girdiklerini söylüyorlardı geçenlerde…

Şimdi kısa bir analiz yapalım. İnsan deliler gibi aşık olduğu için evlenmemeli çünkü ıslak kibritin alevi pek çabuk söner. Cinselliğini doyurmak için de yapmamalı bunu. Eğer amaç bu ise, aç bedenler için çok fazla taze et var etrafta. Tek başına yaşlanmaktan korkan birini eş diye seçeyim demeyin. Ruhsal ve zeka yönünden doymak için gelmedi size. Onun kendiyle sorunları var.

Olgun insanı olgun yapan şey her sene aldığı yaş değildir aslında. Gençliğinde akılsız bir ahmaksa ve bu ahmaklığında kararlıysa, yaşlılığın yakasına sadece ahmaklığı takacaktır. Eleştirel düşünmeyi beceremeyen insanlarla yakın ilişkiler kuramıyorum. Arka bahçesinde kendine ait bir meşguliyeti olmayanlarla da anlaşamıyorum. Sanırım bu insanlar azınlıkta. Bu sayede neden her 14 Şubatı yalnız geçirdiğimi de anlayabiliyorum:)

 

Günay Aktürk

Bir yanıt yazın