Kadın cinayetleri – Pınar Gültekin Cinayeti | Yazar Günay Aktürk

Kadın cinayetleri – Pınar Gültekin Cinayeti

Pınar Gültekin Yakılırken Hayattaymış!

Pınar Gültekin ve kadın cinayetleri

Kadın Cinayetleri : Muğla’da 1 yıl önce erkek arkadaşı tarafından öldürüldükten sonra varile konulup yakılan ve üzerine beton dökülen Pınar Gültekin in davası ertelendi. Pınar Gültekin ailesinin avukatı Yiğit Gökçehan Koçoğlu, Adli Tıp İhtisas Kurumu raporuna göre Pınar Gültekin’in henüz hayattayken yakıldığını belirtti.

 

Avukat Koçoğlu, “Bugüne kadar raporlar iki şekildeydi. Hep veya diyordu. Yani boğma veya yakma diyordu. Fakat son gelen raporda veya ibaresi ‘ve’ye dönmüş. Burada Pınar Gültekin’in katledilmesi sadece boğma değil, boğma ve aynı zamanda yakma. Yani aslında Pınar Gültekin öldürüldüğü zaman hayattaymış. Bununla ilgili de sanık müdafilerinin bir takım itirazları oldu. Bu rapor çok uygun değil, yeni rapor alınsın diye. Mahkeme de bunu reddetti” dedi.

pınar gültekin

Kadın Cinayetleri Politiktir

Yobazın kuluçka makinesi bu ülke. Bir insanı diri diri yakmak nedir, nasıl bir soğukkanlılıktır anlamıyorum. Duygunun, empatinin, algının yoksunluğu mudur? Bu mu öğretildi onlara? Dünyayı iyi niyetle algılamıyorlar. İhtiraslarının doyumu uğruna her şeyi yapmaya hazırlar. Bu olurken vicdan ortadan kayboluyor.

Eski sevgili ya da eski koca olması da gerekmiyor artık. İnsanları tanıyamazsan ölüyorsun. Hiç tanımasan da ölüyorsun. Ayaklarının üzerinde dursan da öyle. Kadın olmak kolay mı… Seçime bağlı olarak doğsaydık, kadın olmayı seçenlere, “Amma yürekli biriymiş!” derlerdi.

Erkek olmak da zor aslında. Erkek dediğin sade bir penisten ve sapkınlıktan ibaret bu ülkede. Görüyorum gün içinde o bakışları. Ruhunu okşamaktan aciz insanların ağızlarından akan salyayı her gün görüyorum. Onlar bırakın erkekliği, insan olmaktan uzaklar. Bu yüzden o kadar az erkek var ki ülkede…

Karşılaşınca bir kadınla, devriliyor bakışlarım yere. Boşaltın meydanı, diyorum, rahat rahat yürüsün kadın. Ama nerede bir çift cesur göz görsem, çıtayı yükseltmiyor da değilim. Bak, diyorum bu bakışlara, bu bakışlarda bir düşünce var! Aradığın şey işte bu!

Yobazın kuluçka makinesi bu. Tanıman gerekmiyor. Gittiğin bir barda, lokantada, kafede, dolmuşta, otobüste karşına çıkıyor. Takılıyor peşine bazen. Eskişehir’de bir gece yarısı sokak ortasında genç bir kadına tecavüz edildiğini hala unutmadık. Her tecavüz, her dayak, her korku devletin bir suçudur. Apaçık suçudur. O isterse ülkeyi terör yuvasına da çevirebilir aydınlar ülkesine de. İleri seviyede örgütlenmiş bir mekanizmadan bahsediyoruz. Bu yüzden politiktir kadın cinayetleri.

Ama eğer bir kez kadınlara diz çöktürmeyi kafasına koymuşsa, 500 yıl da geçse dirlik göremez. Tıpkı geçmiş 500 yılın kadınlar için karanlık bir ülke olması gibi. Diz çökecek değiliz. Susmayacak, unutturmayacak ve konuşacağız. O cüretkar davranışları gördüğümüzde ise sürüden biri olmayacağız. İlle de silahı çekip vurman gerekmiyor. Karanlığa karşı koymanın başka yolları da var. Yeter ki bir olmaya karar vermiş olalım!

 

Günay Aktürk

Bir yanıt yazın