Hasan Hüseyin Korkmazgil - Dahav'ın Öbür Yüzü Filistin
Dahav’ın Öbür Yüzü Filistin
Merhaba, bu videoda sizlere Hasan Hüseyin Korkmazgil‘in “Dahav’ın Öbür Yüzü Filistin” adlı şiirini seslendiriyorum. Bu şiirde Dahav kampının yakınından geçen bir anıyı ve Filistin‘e dair önemli bir teması bulacaksınız.
Hasan Hüseyin Korkmazgil‘in bu özel şiiri, 1974 yılında Şubat ayında yazılmış ve Dahav’daki kışın soğukluğunu, sisin gizemini, ve kuzey ormanlarının vahşi güzelliğini anlatırken, aynı zamanda Filistin’e dair acıyı da ifade ediyor. Şiirde, geçmişin acı hatıraları ve insanlık dramı konu ediliyor.
Bu şiir, insanlık tarihinde yaşanan zorlukları ve acıları hatırlatıyor ve Filistin meselesine vurgu yapıyor. Hasan Hüseyin Korkmazgil, Yahudi soykırımının insanlık için bir utanç kaynağı olduğunu ve insanlık adına başkaldırmanın önemini vurgularken bugün bir Filistin celladına dönüştüğü için artık savunacak bir yanı kalmadığını hatırlatıyor bizlere.
Siz de bu önemli şiiri dinlerken, insanlık adına yapılan soykırımların ve Filistin’deki zorlukların farkında olun. Günay Aktürk olarak bu mesajı sizlere iletmek için bu şiiri seslendirme fırsatını buldum. Lütfen videoyu izleyin, paylaşın ve bu önemli konuyu daha fazla insana ulaştırmamıza yardımcı olun.
Dahav'ın Öbür Yüzü Filistin - Sözleri
Ünlü Dahav kampının yakınından geçtim
Nazilerin bir akşamüstü.
Bin dokuz yüz yetmiş dörttü.
Şubattı.
Dahav sis içindeydi.
Şubatta kar kalın olur bu karanlık kuzey ormanlarında.
Geyiklerin ardından kurtlar iner otobanlara.
Otobanlar son derece eğlencelidir.
Kumaş gibi dokurlar yerin yüzünü
Alman motor endüstrisinin telâşlı örümcekleri.
Kalın karın altındaki kara toprakta
sarı saçlı, mavi gözlü bir güzel uyur.
Bu güzele bahar derler bizim bozkırda.
Buralarda belki de masallar tanrıçası!
Kim bilir…
Dahav’ın öbür yüzü Filistin
Sülünleri tavşanları kurtları geyikleriyle
karanlık sıradağlar gibi ormanların ardında
Dahav, sis içindeydi.
Birdenbire bir koku!
Fırınlanmış insan eti kokusu.
Birdenbire bir yanık, çığlık yanığı.
Birdenbire seni andım Yahudi.
Soluyan bir kara dağdı Dahav’la aramızda
Dahav’la aramızda: yani seninle.
Senin etin, senin acın,
ve senin çığlığınla
aramızda bu karanlık ormanlar.
Dahav’ın öbür yüzü Filistin
Birdenbire seni andım Yahudi.
Kızarıp tutuşması çıplak derinin;
yağın cızırdaması,
cızırdayıp parlaması bir anda,
patlaması pıtır pıtır gözlerin.
Yani senin gözlerinin Yahudi.
Ve kanın çıldırması.
Zincirini dişlemesi yüreğin:
Yani senin yüreğinin Yahudi.
Deri kemik saç tırnak
sevgi nefret umut özlem düş gerçek.
Yâni nesi varsa insanoğlunun
çığlık çığlık yanması tutuşarak.
Yani yanıp kül olması çığlığın
Birdenbire seni andım Yahudi.
Seni andım birdenbire
ve kanayan Filistin’i.
Dahav’ın öbür yüzü filistin.
Saçlarıma ak düştü.
Uygun bir ad bulamadım şu benim hallerime.
Ağlayınca çocuklaşan, kızınca kaplanlaşanım.
Okşanınca kedileşen, vurulunca itleşenim.
Su görsem balık olur deryalaşırım.
Yel estikçe domur domur domurur kanatlarım,
turnalaşırım.
Altmış binlik sözcüklerle düşünür
beş yüz binlik sözlüklerle renkli düşler kurarım.
Yıldızlar arasında
atlastan hamaklarda uyurum da geceleri.
Güneşli dağ göllerinden çıkar gibi açarım
gözlerimi ak sabahlara.
Oh şu benim hallerim!
Oh şu benim hallerim!
Kar yağdı da genç yaşımda başıma,
uygun bir ad bulamadım şu benim hallerime.
Şu benim hallerime…
Geceler yarım olur, uyku tutmaz gözlerim.
Kar yağarsa güvendiğim dağlara
ben kime güvenirim?
Birdenbire seni andım Yahudi.
Karla kaplı o karanlık ormanların ardında
Dahav sis içindeydi.
Belki de hâlâ sıcak, belki de hâlâ tüten
fırınlar sis içinde.
Ürperdim, bakamadım o kanlı kampa.
Çevirdim gözlerimi sıcak mavi sularına güneşli kıyıların.
Dahav’ın öbür yüzü Filistin
Sen bir Nazi kurbanıydın Yahudi.
Fırınlanmış çığlıktın.
Sardı acın dünyamızı yıllarca.
Kara bir duman gibi acı çektim seninle Yahudi.
Başkaldırdım senin için Nazi kasaplarına.
Tükürdüm suratlarına Nazi kasaplarının.
Savundum seni;
savundum insan yüzünün güzelliğini,
Savundum insan sesinin güzelliğini.
Savundum insan yüzlü dünyamızın güzelliğini.
İnsan sesli dünyamızın güzelliğini.
Savundum sende beni Yahudi
bende dünyamızın güzel geleceğini.
Sen bir Nazi kurbanıydın Yahudi.
Fırınlanmış çığlıktın.
Sardı acın dünyamızı yıllarca.
Kara bir duman gibi acı çektim seninle Yahudi.
Başkaldırdım senin için Nazi kasaplarına.
Tükürdüm suratlarına Nazi kasaplarının.
Savundum seni;
savundum insan yüzünün güzelliğini,
Savundum insan sesinin güzelliğini.
Savundum insan yüzlü dünyamızın güzelliğini.
İnsan sesli dünyamızın güzelliğini.
Savundum sende beni Yahudi
bende dünyamızın güzel geleceğini.
Şimdi artık hepsi boş.
Bir Filistin cellâdısın şimdi sen Yahudi.
Bir azgın emperyalizmin kanlı elisin.
Savunamam seni artık Yahudi.
Sevemem seni artık;
Çirkinsin sen, kötüsün sen, pissin sen.
Sırtlana dişlettiği etini
güvercinden kopartmak isteyensin.
Andıkça şimdi seni, öğüresim geliyor
Dahav’ın öbür yüzü Filistin.
Hasan Hüseyin Korkmazgil
Gitmeden Bunlara da Bakabilirsiniz
Kısa Makaleler (Kısa Ama İşlevsel)
Uzun Makaleler (Uzun Ama Keyifli)