Yaklaş Generalim | Yazar Günay Aktürk

Yaklaş Generalim

Aşk Olacak Mı Yarın Generalim

aşk olacak mı yarın generalim

Duyuyorum silah seslerini generalim. Cephe gerisine kadar ulaşan bu şarapnel parçalarına henüz hissizleşmedi bu beden. Bu et yığını dev yavrusundan umudunu keseyim deme. Yaklaş ve gir şu kamuflajın altına.

Sensiz gündemin bile tadı tuzu yok. Gerektiğinde vuruşuruz göğüs göğse. Kalem tutan ellerimizin mızrağa alışması üç beş talime bakar. Kayıplara karışmış sözde bir tanrının verdiği cana ot tıkarız icabında, kapımıza kadar dayanmışsa şayet insanlık suçu!

Ama sensiz savaşın bile tadı tuzu olmayacak. Mavzeri yağlamanın, yirmi beş metrelik atımlara talim etmenin tadı olmayacak. Terimi silmelisin generalim. Bir beyaz mendil, üç taburluk bir cephane demek! Eyy tütünümün cesur kavı, göğsümün önündeki köstekli saatim! Sensiz savaş alanında akılsız bir mecnun sayılırım. Vurulup giderim serseri bir kurşunla…

Savaşa dahi sanatsal bir detay katan kızıl bir fırça darbesinin sen. Coşkulu olur dövüşlerim sen varsan, sensiz kuru bir öfkeyim sadece…

Ama hayır! Şartlar olgunlaşmadı henüz. Senin kim olduğunu bile bilmiyorum. Hatta doğduğundan bile emin değilim. İhtimal dahilinde midir bir yerlerde karşılaşmak generalim…

Bugünden yarına iyi bir şeyler çıkacak mı? Kaç kurtuluş savaşı daha geçirecek insanlık? Yoksa barış zamanlarında yavaş yavaş aptallaşmasını sürdürecek mi yine? Tarih yine yüz yılda bir tekerrür mü edecek? Belki yenileceğiz ama geleceğin yobazlarına da kalmayacak yarınlar!

Sana beş iş günü kadar mühlet! Aşk olacak mı yarın generalim? Umut yine duvarlara tırmanacak belki. Ama umuda ve barışa sağlam kazıklar çakabilecek miyiz dersin? İçimizdeki itici güce sağlam barınaklar inşaa edebilecek miyiz…

 

Günay Aktürk

Bir yanıt yazın