Televizyonda Uyuz Beygirler Anırdığı Sırada Hayat | Yazar Günay Aktürk

Televizyonda Uyuz Beygirler Anırdığı Sırada Hayat

Bir Berberin Yüzü Suyu Hürmetine!

Uyuz Beygirler - Günay Aktürk Makaleleri

17 yıldır aynı berber, aynı Ferhat. Bu sabah tıraştan sonra dedim ki: “Ulan rahatladım be, cenabı hak makasını Zülfikar eylesin. Hele şu kaliteli şeylerden de sür yeğenim!” Eli boldur, beleşe kafa köpüğü bile vermez ama iyi sürttürür keserken. Berberlik ayininin kutsal merasimi!

Televizyonda uyuz beygirler anırıyor. Ne az kelamları var ama dillerinde! Kalkarken: “Şimdi rahatlama ve keyiflenme sırası bende.” dedi sırıtarak. Mangırı kastediyor. “Bu seferlik sadece ben rahatlasam olmaz mı?” dediğim anda nur yüzünde yalandan bir aydınlanma oldu. “Hayır!” dedi, “İkimiz de aynı anda rahatlamalıyız!” “Doğru söylüyorsun. Tek taraflı rahatlama tecavüze girer!”

Saçlarım iyice papaza dönmeden gitmiyorum ki parayı bulup kudurmasın! Üstüne bir de zamdır, enflasyondur zararlı dalgaları var esnaf kısmının. Devlet bize zam yaptıkça o da fiyatı artırıyormuş. Berber elinizden parayı alır diye devlet bize zam yapmıyor, dedim. Yemedi.

Nur yüzlü kuaförüme rağmen aydınlık bir Ankara sabahı! Çıktım. Minibüsçü, sana da günaydın canım, dedi yedi lira karşılığında! Canım mı dedi? Denk gelirse bir dahakine selamünaleyküm demeliyim.

Kızılay güzel göründü gözüme bu sabah. Sakin halinde bile kudurmuş gibi yürüyen yığınlar! De ki 6 milyon insan, kaçını tanırım? Ne yalnızlık ama! Bir dosta telefon ettim. Açtı beşinci çalmada. Eminim o da bıkmıştır projelerimi dinlemekten. “Dolmuşçu ne dedi biliyor musun?” Kahkaha. En iştahlısından. Bankta oturan genç bir kadınla göz göze geldik. Son zamanlarda ayaküstü bunca güzel bakan gözlere denk gelmemiştim. Delici. Sivri ucu diplerimde! Yorgunum. Belki biraz da körelmiş. Gitmeliyim güzelim!

Birinden telefon bekledim. Aramadı her zamanki gibi. Kimlerin kıllı koyunlarını düşlemekte acaba, diye düşündüm. Yorgundum. Sanırım omuz da silkmiş olmalıyım. “Zevk alsa bari!” diye geçirdim. Hızla uzaklaşıyordu bazı şeyler. Bunca yakın göründüğüne şaşırmıştım.

Gün bu işte. İçinde her şey var. Pahalılık, sohbet ve kahkaha, canımlar cicimler, kısır hakikat ve bir de zevki düşleyen anaç hayaller… Yıl 365 altı saat ve içi bunlarla dolu. Tek tekere binmiyor ya hiçbir şey… İnsan hâlâ umudun tek alevi. Bize bir yangın gerek artık! Ve dozunda bir mutluluk: Kedili ama trafosuz. Televizyonda uyuz beygirler anırırken hayat böyle geçip gidiyor. Bir koli yumurta 80 lira…

Bir yanıt yazın